Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Krizleri ve Çözüm Yolları

Dr. Umut Metin

Bu çalışmada, anonim şirket (A.Ş.) yönetim kurulu’nda (YK) yaşanan veya şirkette YK dışında yaşanıp YK’ya yansıyan uyuşmazlıkların, YK’nın işleyişine olumsuz etkisi incelenmektedir. Bu konunun tercih nedeni, birçok A.Ş.’nin, özellikle pay sahipleri (ortaklar) arasında yaşanan sorunlar nedeniyle, organ olarak hatta ötesinde bizzat A.Ş.’nin çalışamaz hale gelmesine dayalı olarak, şirketin fesih ve tasfiyesine kadar varan sonuçların yaşanmasıdır.

Belirttiğimiz durum, konunun sadece hukuki yönüyle değil, ülke ekonomisi, ticari yaşam ve kamu menfaati açısından da bir kayıp olduğunu ispat etmektedir. Bu halde, bir A.Ş.’de yönetim faaliyetinin tepesindeki YK’nın işlerliğini kaybetmemesi, YK’nın kilitlenmesinin şirketi işlemez kılmaması, yaşanan işlerlik sorunun giderilmesi için hukuki bir tavır almak gerekir. İfade edilen olumsuz ihtimalin gerçekleşmemesi gayesiyle, daha en başta A.Ş.’nin kuruluş sürecinde esas sözleşme düzenlemesi aşamasında öngörüyle önlemler alınması gerekir. Bu haliyle, A.Ş.’de YK’nın konumlandırılması da yapılandırılması da ayrı ayrı planlanmalıdır. Keza pay sahipleri sözleşmesi, iç yönerge, aile anayasası (elbette aile şirketleri açısından) gibi diğer hukuki metinlerle de YK’da kriz ve kilitlenmeyi engelleyecek çözümler düşünülmeli ve tasarlanmalıdır.

Belirttiğimiz koruyucu yaklaşıma rağmen YK’da yaşanabilecek her sorunu öngörmek veya engellemek mümkün olamayabilecektir. Bu nedenle, sorunun oluştuğu hal de tasavvur edilerek, kriz ve/veya kilitlenme halinde uygulanabilecek olası çözüm planlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu olasılıkla, çalışmada hem soruna karşı koruyucu – engelleyici, hem de sorun ortaya çıkınca, bu hali giderici – çözücü yöntemlere yer verilerek A.Ş.’lerin daha uzun ömürlü bir şekilde ticari ve hukuki varlığını sürdürmesi için hukuki öneriler oluşturulmuştur.

Kriz derinleştikçe, YK’nın randımanı azalmakta, YK işlevini yerine getirmekte zorlanabilmekte, krizden de öte kilitlenebilmektedir. Kilitlenme durumunda, YK’da toplantı yapılamamakta, karar alınamamaktadır. Oysa ki, şirketin beyni olarak tasvir ettiğimiz YK’nın her daim randıman göstermesi olağan bir beklentidir. YK’nın kilitlenmeye imkân bırakmayacak şekilde dizaynı yapılması gereken ilk iştir. Yönetimde özgün modelleme gayesiyle, özgün esas sözleşmelerin oluşturulması yönündeki tavır -emredici hükümler ilkesinin (TTK md. 340) sınırlamasına rağmen- desteklenmelidir. Yönetimde özgünlük karşı çıkılmaması gereken bir ihtiyaçtır. Bu noktada, tek kişilik YK modeli dikkat çeken bir tercih olur. Tek kişiden ibaret YK modeli ve YK’ya danışma kurulu desteği kilitleme riskine karşı önerdiğimiz modeldir. Bununla birlikte, YK üye toplam sayısının tek sayıdan ibaret olması, toplantı ve/veya karar yetersayılarının yasada belirlenen düzeyden yukarı olacak şekilde düzenlenmemesi, oybirliği gibi kilitlenmeye müsaade edebilecek yaklaşımlardan uzak durulması fayda sağlayabilecektir. YK üyelerinin, olası işlerlik riski sebebiyle tüzel kişilerden seçilmemesi tavsiye edilebilir. Bunun yanında, YK üyelerinin şahsında aranabilecek özellikler konusunda imkân veren düzenleme gereğince, YK aday üyesinin gerçek kişi olarak kararsızlık hastalığı hali içinde olmadığının kontrolü de en baştan sağlanmalı ve bu hususta esas sözleşme düzenlemesi de yapılabilmelidir.

Önlemlere, rağmen kilitlenme gerçekleşir ise, öncelikle YK içi ve şirket içi çözümler uygulamaya konulmalıdır. Bu tür yöntemler yeterli olmazsa, şirket dışından çözümün ilk aşaması olarak arabuluculuk kurumuna başvuru tercih edilmelidir. Arabuluculuk sayesinde YK kriz ve kilitlenmelerine karşı etkin, hızlı ve kalıcı çözümler sağlanabilmektedir. YK’daki kilitlenme sorunu pay sahipleri temeline inen anlaşma ile kalıcı şekilde onarılabilecektir. Mahkemelerde ise organ yokluğuna dayalı (TTK md. 530) ve haklı sebeple şirketin feshi davası (TTK md. 531) çözüm sağlayabilecek dava türleridir. Bu dava türlerinden, haklı sebeple şirketin feshi davası, kriz ve kilitlenmelere karşı stratejik sonuçlara da imkân verebilme kapasitesine sahiptir.

Bununla birlikte; günümüzde elektronik ortamda YK toplantılarının (E-YK) yapılmasının katı şekil kurallarından arındırılması bir ihtiyaçtır. Elektronik ortamda YK toplantılarının, YK işleyişine sağladığı fayda göz önüne alınarak, E-YK toplantılarının alışageldiğimiz günlük teknolojik iletişim uygulamaları ve araçları desteğiyle ses ve/veya görüntü kaydı suretiyle yapılabilir hale getirilmesinin gelecek yasalaştırma dönemlerinde dikkate alınması gerektiğini önermekteyiz.

Anahtar kelimeler: Kriz, Kilitlenme, Yönetim Kurulu, Board, Deadlock

Bu yazı, Prof. Dr. Tuğrul Ansay Anısına: Anonim Şirketler Hukukunun Gelecek On Yılı Sempozyumu kapsamındaki tebliğlere dayanan blog yazısı serisinin bir parçasıdır. Seri kapsamında yayınlanan diğer yazılar için tıklayınız