EKM Uygulamalarının Doğurduğu Rekabetçi Endişeler ve Online Ticaretteki Etkileri

Av. Nur Duygu Bozkurt

Giriş ve EKM Hakkındaki Tartışma ve Gelişmelerin Tanıtılması

Günümüzde online ticaret, elektronik pazaryerleri, internet siteleri ve platformlar aracılığıyla hızla büyüyen bir sektördür. Bu dinamik sektörde rekabet hukuku sorunsalları, en iyi fiyat garantisi gibi uygulamalarla daha da ilgi çekici hale gelmektedir. En çok kayrılan müşteri (EKM) koşulu, online ticaretin vazgeçilmez bir parçasıdır. Peki rekabet otoriteleri EKM koşulu uygulamalarına ne ölçüde müdahale etmektedir? “Online Ticarette En İyi Fiyat Garantisi Yoluyla Rekabet İhlali” isimli kitabımda, EKM uygulamaları ve en iyi fiyat garantisi konusu detaylı bir şekilde analiz edilerek, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınmıştır. Bu kapsamda, hem Türkiye hem de diğer ülkelerin rekabet otoritelerinin bu konuya bakış açıları, ilgili kurul kararlarını da inceleyerek detaylı şekilde analiz edilmiştir. Türkiye’de özellikle şimdiye kadarki işleyişte, Rekabet Kurulu’nun bu konudaki kararları, online ticaret platformları ve diğer online ticaret kanalları için önemli bir referans kaynağı teşkil etmiştir.

Burada şu hususa değinmekte fayda vardır ki, EKM uygulamaları daha geniş bir tanımken, en iyi fiyat garantisi bu kavramın alt kırılımını teşkil eder. Diğer ifadeyle, EKM uygulamaları, sadece en iyi fiyat garantisi yoluyla değil, farklı koşullar öngörülerek de sözleşme maddelerine eklenebilir.

Kitabın ilk bölümünde, en iyi fiyat garantisi türleri detaylı olarak incelenmiştir. Bu kapsamda, platformların pazar yapıları ve ağ etkileri üzerinde durularak çeşitli ikili ayrımlar yapılmıştır. Ayrıca, EKM koşulu çeşitleri, etki ettiği kişi, satış düzeyi, etki ettiği zaman ve verilen taahhüdün niteliği bakımından ayrı ayrı analiz edilmiştir. Buna göre, özellikle dar EKM koşulu ve geniş EKM koşulu arasındaki arasındaki farklara dikkat çekilerek, dar EKM hükümlerinin geniş EKM hükümlerine göre daha pozitif karşılandığı tespit edilmiştir. Dar EKM koşulu, sağlayıcının kendisine ait satış kanalında uygulamakta olduğu koşulların alıcıya da uygulanmasını düzenler. Dar EKM (narrow MFC) koşulları, online satış kanalları bakımından, sağlayıcıların kendilerine ait olan online satış kanalında sunacağı fiyat ve koşulları, EKM koşulundan yararlanacak olan diğer alıcılara da uygulamasını garanti altına alır. Geniş EKM koşulu ise, sağlayıcının kendisine ait satış kanalına ek olarak, alıcının rakiplerine uygulanan koşulların alıcıya da uygulanmasını düzenler. Geniş EKM koşulları (wide MFC), online satış kanalları bakımından, sağlayıcının kendisine ve diğer alıcılara sunduğu koşulların, diğer online satış kanalları ve yeniden satıcılara da (alıcının rakiplerine de) uygulanmasını garanti altına alır.

Yine bu ayrım sırasında, platform EKM koşullarının da online ticaretteki önemi ve bu kapsamda diğer türlere göre daha fazla rekabetçi endişe taşıyabileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca bu bölümde, platformların iki taraflı pazar yapıları ve ağ etkileri üzerinde durulmuştur.

Sonrasında, en iyi fiyat klozları ile rekabetin sınırlanmasının incelenmesine odaklanılmıştır. Yatay anlaşmalar, dikey anlaşmalar, uyumlu eylem ve hakim durumun kötüye kullanılması konularının EKM uygulamaları ile bağı detaylı bir şekilde ele alınarak incelenmiştir. EKM uygulamalarının genellikle dikey anlaşmalarda ortaya çıkmasına rağmen, duruma bağlı olarak yatay anlaşmalar ve uyumlu eylemler bakımından da rakipler arası işbirliklerine yol açabilecek düzenlemeler olduğu vurgulanmıştır. Özellikle, ABD’deki U.S. v. Apple Inc. davası, ile Booking.com, Kitapyurdu ve Yemek Sepeti kararları gibi örneklerle konuya derinlik kazandırılmıştır.

Sonrasında, en iyi fiyat garantisi uygulamalarının rekabeti nasıl olumsuz etkilediğine odaklanılmıştır. Geçit bekçisi teşkil eden platformların en iyi fiyat garantisi uygulamalarının, pazarda rekabeti olumsuz yönde etkilediği üzerinde durulmuştur. Bu durum, platformların rekabet avantajı sağlama adına sundukları en iyi fiyat garantisiyle, diğer teşebbüslerin rekabet şansını azaltabilecekleri bir ortam yaratmalarına bağlıdır.

Akabinde, grup muafiyeti ve bireysel muafiyet koşulları üzerinde detaylı bir inceleme yapılmıştır. Online ticarette en iyi fiyat garantisi hükümleri ile rekabet sınırlansa dahi, bazı durumlarda grup muafiyetinden faydalanılabileceği ve diğer durumlarda ise bireysel muafiyetten faydalanılabileceği açıklanmıştır. Bu, rekabet kuralları bağlamında esnek bir yaklaşımın benimsenmesinin önemini vurgular.

Sonuç olarak, EKM uygulamalarının rekabeti sınırlayıcı etkilere sahip olabileceği gibi aynı zamanda rekabetçi etkinlik doğurucu özelliklere de sahip olabileceği belirlenmiştir. Rekabeti koruma ve adil bir ortam sağlama amacı güden düzenlemelerin, sektördeki dinamiklere ve değişkenlere uygun bir şekilde oluşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu çalışma, online ticarette en iyi fiyat garantisi uygulamalarının rekabet üzerindeki etkilerini anlamak ve rekabet otoritelerinin yaklaşımlarını değerlendirmek adına önemli bir kaynak oluşturmayı amaçlamaktadır. En güncel kararlar ve düzenlemelerle birlikte, online ticaretin rekabet dinamiklerine daha iyi bir anlayış getirmek hedeflenmiştir.

EKM uygulamaları hangi durumlarda risk teşkil eder?

Rekabet Kurulu, EKM uygulamalarının rekabetçi endişeler taşıyıp taşımadığını değerlendirirken, EKM koşulundan yararlanan tarafın pazardaki konumu, pazarın ve EKM koşulunun özellikleri kapsamında ortaya çıkan etkileri inceler. Bu değerlendirme, online ticaretteki rekabet dinamikleri ve platformların rolü açısından büyük önem taşır.

EKM koşulu türleri incelendiğinde, geniş ve dar EKM uygulamalarının farklı etkilere sahip olduğu görülmektedir. Geniş EKM koşulu, doğrudan tüketicinin alış fiyatına sınırlama getirirken, dar EKM koşulu daha spesifik bir rekabet kısıtlaması içerir. Rekabet otoriteleri, genellikle geniş EKM uygulamalarının rekabeti daha fazla kısıtladığına ve bu nedenle müdahale edilmesi gerektiğine karar verir. Ancak, dar EKM uygulamaları genellikle rekabetçi endişeler doğurmaz ve hukuka uygun olarak değerlendirilir.

Türkiye’deki ve AB’deki hukuki çerçeve göz önüne alındığında, EKM uygulamalarının pazar gücüne bağlı olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Pazar payının %30’un üzerinde olduğu durumlarda riskli olarak değerlendirilen EKM uygulamalarının, %30’un altında olan teşebbüsler için muafiyet mekanizmasından faydalanabileceği belirtilmiştir. Ancak, bu noktada, uygulamaların piyasa tarafından benimsenip benimsenmediği ve piyasadaki fiyat katılığının olup olmadığı gibi faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Sonuç olarak, AB Komisyonu’nun ve diğer uluslararası rekabet otoritelerinin mevzuat düzenlemeleri dikkate alınarak, Türkiye’de de geniş EKM uygulamalarının yasaklanmasına ve dar EKM uygulamalarının sınırlarının detaylı şekilde çizilmesine yönelik mevzuat düzenlemeleri beklenmektedir. Bu düzenlemelerin, rekabeti koruma ve online ticaretin sürdürülebilirliğini sağlama amacını taşıdığı göz önüne alındığında, gelecekte online ticaretin rekabetçi ve adil bir ortamda gelişimine katkı sağlaması beklenmektedir.

Mevzuat düzenlemesi yapılırken, geniş ve dar EKM koşulu uygulamaları arasındaki ayrımın doğru bir şekilde yapılması, online ticaretin rekabet dinamiklerini anlamak ve sürdürülebilir bir rekabet ortamı oluşturmak adına kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, gelecekteki mevzuat düzenlemeleri, bu ayrımı dikkate alarak online ticaretin evrimine uygun, rekabetçi ve adil bir yapı oluşturmaya odaklanmalıdır.

Mevcut durumda, EKM koşulu içeren bir sözleşme kural olarak, sözleşmede lehine bu koşul tesis edilen tarafın pazar payının %30’ı aşmadığı ve 2002/2 sayılı Tebliğ’de (Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği) belirtilen diğer şartların sağlandığı durumda grup muafiyetinden yararlanabilir. Ancak Türkiye’de özellikle online ticareti etkileyecek şekilde mevzuat değişikliği yapılması beklenmektedir. Şöyle ki, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da yapılması planlanan değişikliklere ilişkin düzenleme taslağı halihazırda paylaşılmıştır. Bu taslak metinde de görüleceği üzere, hem E-ticaret Kanunu hem de taslakta, belirli eşiklerin üstündeki teşebbüsler için EKM koşulu kullanılması yasaklanmıştır. Bu değişikliklerin geçmişi ve yeni mevzuat sistemindeki dinamikleri anlayabilmek adına, şimdiye kadar EKM koşulu uygulamalarını doğru analiz edebilmek ve yorumlayabilmek önem arz edecektir.