Sermaye Piyasası Hukukunda Kitle Fonlama Platformları

Ar. Gör. Defne Kahveci*

Giriş

Kitle fonlaması, sosyal, kültürel ya da kâr elde etmek gibi birçok farklı amaç doğrultusunda hareket eden kişilerin, internet üzerinden çok sayıda bireye arada banka gibi geleneksel aracılar olmaksızın ulaşmasını ve küçük tutarlar toplamak suretiyle fon elde etmesini sağlayan bir finansman yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel finansman yöntemlerine kıyasla masrafların daha az olması ve işlemlerin internet üzerinden seri şekilde gerçekleştirilebilmesi kitle fonlamasını cazip kılmakta ise de, fon sağlayanların yeterli tecrübeye sahip olmaması kitle fonlamasının suistimal edilmesine ve dolandırıcılık/kara paranın aklanması gibi hukuka aykırı amaçlar için kullanılmasına yol açabilmektedir. Bu durumun önüne geçilebilmesi ve kitle fonlamasının denetlenebilmesi için Türk hukukunda ve birçok farklı ülke hukukunda kitle fonlaması düzenlemeleri yürürlüğe girmiştir.

Bu blog yazısında kitle fonlaması finansman yöntemi ve kitle fonlamasının gerçekleşmesinde önemli bir rolü olan platformlar hakkında Türk sermaye piyasası düzenlemeleri çerçevesinde genel bir tanıtım yapılması amaçlanmıştır. Konu hakkında daha detaylı bir inceleme, bu blog yazısının da dayanağı olan,  Yeditepe Üniversitesi Özel Hukuk Yüksek Lisans Programı kapsamında hazırlanarak On İki Levha Yayıncılık tarafından kitaplaştırılan ve Eylül 2023’te yayımlanan “Sermaye Piyasası Hukukunda Kitle Fonlama Platformları” adlı çalışmada yer almaktadır.

Kitle Fonlaması Kavramı

Kitle fonlamasının taraflarını fon talep eden (girişimci), fon sağlayan (yatırımcı) ve platform oluşturmaktadır. Temelde paya dayalı, borçlanmaya dayalı, bağışa dayalı ve ödüle/önceden alıma dayalı olmak üzere dört farklı kitle fonlaması modeli bulunmaktadır. Paya dayalı kitle fonlamasında fon karşılığında yatırımcılara proje sahibi şirketten pay verilmektedir. Borçlanmaya dayalı kitle fonlamasında ise borçlanma aracı karşılığında fon elde edilmektedir. Bağışa dayalı kitle fonlamasında herhangi bir finansal getiri beklentisi olmaksızın fon sağlanmakta, ödüle/önceden alıma dayalı kitle fonlamasında ise fon karşılığında sembolik bir ödül verilmektedir.

Kitle fonlaması melek yatırım, halka arz, girişim sermayesi ve ilk dijital para arzı (ICO) gibi birçok farklı finansman yöntemi ile karşılaştırılmaktadır. Fakat kitle fonlamasının anılan finansman yöntemlerinden ayrıştığı görülmektedir. Örneğin, kitle fonlamasında maliyetler halka arz süreci ve kamuyu aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde yapılan bildirimlere kıyasla daha düşük kalmaktadır. Benzer şekilde, girişim sermayesinde genellikle ilk aşamayı tamamlamış, teknolojik yenilik içeren projelere uzun vadeli yatırımların yapılması söz konusu iken kitle fonlamasında projenin belirli bir aşamada olması önem taşımamaktadır.

Türk Hukukunda Kitle Fonlaması

Türk hukukunda 2017 yılında 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“SerPK”) 3, 4, 16 ve 99. maddelerinde değişiklik yapılmış ve 35/A maddesi eklenerek kitle fonlaması yasal zemine oturtulmuştur. Kitle fonlaması, halktan para toplanması yoluyla girişimcilere fon sağlanmasına imkan tanıyan bir sermaye piyasası faaliyeti olması nedeniyle sermaye piyasası mevzuatı kapsamında düzenlenmiştir.

SerPK’da yapılan değişiklikler ile Sermaye Piyasası Kurulu’na (“Kurul”) ikincil düzenleme yapma yetkisi verilmiştir. Bu doğrultuda paya dayalı kitle fonlamasının esaslarını ve platform faaliyetlerini düzenleyen III-35/A.1 sayılı Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği 2019 yılında yürürlüğe girmiştir. Ardından, paya dayalı kitle fonlamasının yanı sıra borçlanmaya dayalı kitle fonlamasının sermaye piyasası mevzuatında yer alması amacıyla her iki kitle fonlaması modelinin usul ve esaslarını düzenleyen ve önceki tebliği ilga eden III-35/A.2 sayılı Kitle Fonlaması Tebliği (“Tebliğ”) 2021 yılında yürürlüğe girmiştir.

SerPK madde 3/1(z) ile kitle fonlaması, yatırımcının tazmini düzenlemelerine tabi olunmaksızın, bir proje ya da girişim şirketi tarafından ihtiyaç duyulan fonun temini için kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplanması olarak tanımlanmaktadır. Kitle fonlamasında işlemlerin daha hızlı ve düşük maliyetle tamamlanmasının bir gereği olarak fon talep edenlere birtakım kolaylıklar sağlanmıştır. Bu doğrultuda SerPK madde 3/1 (e) ve (h) bentleri ile kitle fonlaması yoluyla fon toplanmasının halka arz olarak kabul edilmediği ifade edilmiş, fon talep edenler halka açık ortaklık ve ihraççı tanımı dışında bırakılmıştır. Ayrıca, SerPK madde 4/1 ile fon talep edenler izahname hazırlama yükümlülüğünden muaf tutulmuştur.

Kitle fonlamasından söz edebilmek için girişimcilerin fon teminini anonim şirket olarak kurulan platformlar aracılığıyla sağlaması gerekmektedir. Tebliğ madde 4/1(u) ile platform, paya ve/veya borçlanmaya dayalı kitle fonlaması faaliyetine aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren kuruluş olarak tanımlanmaktadır. Platformlar, proje kampanyasının sunulacağı çevrimiçi ortamın hazırlanması, yatırımcının kitle fonlaması yoluyla yatırım yapmaya uygunluğunun denetlenmesi, fonun kampanya süresince saklanması ve sonrasında girişimciye aktarılması dahil olmak üzere bir projenin kitle fonlaması yoluyla fon temininin tüm aşamalarda rol oynamaktadır. Bu nedenle de platformların kitle fonlaması hakkında yeterli bilgi ve deneyime sahip kişilerce yönetilmesi, adil bir şekilde hareket etmesi, işlemlerin güvenilir bir ortamda gerçekleştirilmesini sağlaması önem arz etmektedir. Bu doğrultuda Tebliğ ile platformların kuruluşu ve kitle fonlaması faaliyetinde bulunması Kurul’un iznine tabi tutulmuş, ortaklık yapısındaki birtakım değişikliklerde Kurul’un izni aranmış, diğerleri için ise bildirimde bulunma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca girişimciye ait raporların incelenmesi ve kampanya için hazırlanan bilgi formunun onaylanması işlemlerini yürütmesi için platform bünyesinde bir yatırım komitesi kurması gerektiği öngörülmüştür.

Platformların faaliyet alanı sadece kitle fonlaması ile sınırlı olmayıp, kitle fonlaması ile bağdaşan başkaca faaliyetleri gerçekleştirmelerine izin verilmektedir. Örneğin, platformların kitle fonlaması faaliyeti çerçevesinde girişimcilere danışmanlık hizmeti vermesi, portföy yönetim şirketleri ile bireysel katılım yatırımcısı ağlarına etmesi ve belirli oranları aşmamak koşuluyla kitle fonlaması projelerine fon sağlaması mümkündür. Bununla birlikte platformlar bankacılık, yurtdışından fon talep edenlere aracılık, yatırım danışmanlığı, platformun kendi tüzel kişiliğinin kitle fonlaması yoluyla finansman teminine ve ikincil piyasa işlemlerine aracılık faaliyetinde bulunamayacaktır.

Kitle fonlamasının gerçekleştirilebilmesi için platformların yerine getirmesi gereken yükümlülükler ise Tebliğ’de ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. Ağırlıklı olarak yatırımcının korunmasına ilişkin olan bu yükümlülüklere örnek olarak yatırımcı uygunluğunun denetlenmesi, bilgi gizliliğinin sağlanması, yatırımcıların riskler hakkında bilgilendirilmesi, çıkar çatışmasına yol açılmaması, kampanya sayfasının oluşturulması, Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirimde bulunulması, kamunun aydınlatılması kapsamında duyuru yapılması verilebilecektir.

Kitle fonlaması faaliyetleri nedeniyle sorumluluğa ilişkin SerPK ve Tebliğ’de farklı düzenlemeler bulunmaktadır. İlk olarak, platformların izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde bulunması, Kurulca istenen bilgi ve belgelerin süresi içerisinde vermemesi, hukuka aykırı işlem ve faaliyetlerde bulunması hallerinde SerPK düzenlemeleri uygulanmaktadır.

Tebliğ’de ise platform yönetim kurulu üyeleri, yatırım komitesi üyeleri ve girişimciler için Tebliğ’de öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle sorumluluk düzenlenmektedir. Bu çerçevede yönetim kurulu üyeleri, platform için öngörülen yükümlüklerin yerine getirilmesinden sorumlu tutulmuştur. Benzer şekilde, yatırım komitesi üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin, yatırım komitesi için öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesinden müteselsilen sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Son olarak, bilgi formunu imzalayanların (girişimci ve yatırım komitesi üyeleri) bilgi formunda yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiştir.

Kısaca açıklandığı üzere, internet üzerinden gerçekleştirilen alternatif bir finansman yöntemi olan kitle fonlaması, taşıdığı riskler nedeniyle birçok ülke tarafından düzenlemelere ve denetime tabi tutulmaktadır. Türk hukuku özelinde ise, SerPK’da yapılan değişiklikler ve sonrasında yürürlüğe giren ikincil düzenlemeler ile paya ve borçlanmaya dayalı kitle fonlamasının esaslarının detaylıca düzenlendiği, yatırımcının korunmasına ilişkin birçok farklı mekanizma öngörüldüğü görülmektedir.

Anahtar kelimeler: Kitle fonlaması, Kitle fonlama platformları, Yatırımcı, Yatırımcının korunması

* Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı