Güvencesiz Çalışmanın En Yeni Hali: Dijital Platform Tabanlı Çalışma İlişkisi
Dr. Hazal Tolu Yılmaz*
Çağdaş otomasyon sistemlerini, veri alışverişlerini, yapay zekâya dayanan üretim teknolojilerini, akıllı telefon uygulamalarını, internet platformlarını, üç boyutlu yazıcıları, akıllı araç ve fabrikaları, nesnelerin interneti, robotik, büyük veri, siber güvenlik gibi kavramları kapsayan bir değerler bütünü olarak ifade edilen Endüstri 4.0, günümüzde iş hukukunun geleceği konusunda önemli açmazlara neden olmakta, Ludistlerin teknoloji korkuları beyaz yaka işçilerin yanına “beyaz yaka” robotların katılmasıyla tekrar gün yüzüne çıkmaktadır.
Esasen Ludistlerin teknoloji korkusu gibi insan ve robotun bir araya gelmesi fikri de epey eskidir. Viyanalı mühendis Wolfgang von Kempelen’in dünyanın ilk tam otomatik satranç robotunu (the Turk) icat etmesinin üzerinden yaklaşık 300 yıl geçmiş ve the Turk bugün dünyanın en büyük dijital iş platformlarından biri olan Amazon Mechanical Turk’ün kurulmasında Jeff Bezos’a ilham vermiştir. Bu süreçte işgücünün dijital iş platformları üzerinden dışsallaştırılabileceği anlaşılarak, hayatımıza bir insan topluluğu tarafından birkaç dakikada görülebilen ve karşılığında çok düşük bir ücret ödenen “mikro iş” kavramı girmiştir. Bunu tüketicileri, işletmeleri ve çalışanları bir araya getiren diğer konum ve web tabanlı iş platformları izlemiş ve dijital platform tabanlı çalışma kısa zamanda günümüzün global bir fenomenine dönüşmüştür.
Söz konusu platformlar ekonomik, ticari ve toplumsal hayatımızı etkilediği gibi hukukun da henüz uyum sağlayamadığı hızlı bir değişime ve yeni sorunlara neden olmaktadır. İş görme modellerinin temelden değiştirilmesi, istihdamın dışsallaştırılması ve güvencesizleştirilmesi bunlardan bazılarıdır. Zira platformlar tarafından bağımsız çalışanlar olarak nitelendirilen dijital platform çalışanlarına, işçilerin uzun yıllar ve kanlı mücadeleler sonucunda elde ettikleri haklar tanınmamaktadır.
Galatasaray Üniversitesi Özel Hukuk Doktora programı kapsamında hazırlanarak, Onikilevha Yayıncılık tarafından kitaplaştırılan bu çalışmanın konusu dijital iş platformları üzerinden çalışan kişilerin başta hukuki statüleri olmak üzere diğer hak ve borçlarının iş ve sosyal güvenlik hukuku boyutuyla incelenmesidir. Bu kapsamda eserde ilk olarak, dijital platform tabanlı çalışma modelinin işleyişi ve türleri ile çalışanlara, tüketicilere ve genel olarak topluma sağladığı yararlar ile neden olduğu sorunlar ortaya konulmuştur. Ardından, platform çalışmalarına ilişkin karşılaştırmalı hukuktaki gelişmeler, özellikle dijital platform çalışanlarının hukuki statüsü karşılaştırmalı hukukta verilen yargı kararları ve bu konuda yapılan yasal düzenlemeler de dikkate alınarak açıklanmıştır. Son olarak, Türk hukukunda dijital platform tabanlı çalışma ilişkisi incelenerek, bu çalışma modelinin yasal güvenceye kavuşturulmasına yönelik önerilerimize yer verilmiştir. Zira, ABD ve Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde platform çalışanlarının hukuki statülerinin belirlenmesi konusunda bir çözüm arayışına girildiği görülmektedir. Platform çalışanlarının hukuki statülerine ilişkin uyuşmazlıklar iş yükü yeterince fazla olan iş mahkemelerinin önüne daha fazla gelmeden, er ya da geç ülkemize de sıçrayacak olan bu problemin çözülmesi amacıyla gerekli adımların atılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda çalışmada varılan sonuçlardan en önemlileri aşağıdaki gibi olmaktadır:
Anahtar kelimeler: Platform ekonomisi, dijital platform çalışanları, işçi benzeri kişiler, işçi, bağımsız çalışan
* Galatasaray Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı